İZMİR KARABAĞLAR İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Metin Ender Karabulut'un 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü Mesajı

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Metin Ender Karabulut'un 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü Mesajı

Siz beni hâlâ anlayamadınız,

Ve anlayamayacaksınız çağlarca da,

Hep tutturmuş "yıl 1919, Mayısın 19'u" diyorsunuz,

Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övünüyorsunuz.

 

Mustafa Kemal'i anlamak bu değil,

Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

 

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız,

Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil,

Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar,

Ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar.

 

Mustafa Kemal'i anlamak ağlamak değil,

Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

 

 

Bugün, tarihte Türk'ün adını mertliğe eşitleyen bir adamı, devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 85. yıl dönümünde, onun hayatında derin izler bırakan güzel İzmir'imizde, rahmet ve minnetle anıyor, onun aziz hatırası önünde milletçe saygı ile eğiliyoruz.

"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." diyen Mustafa Kemal, bundan 85 yıl önce aramızdan ayrılmış ve çok sevdiği vatan toprağının sinesine kavuşmuştur. 

Lakin onun fikirleri, hayal ve özlemleri, ilke ve gayreti, hedef ve arzuları yaşamakta; sonsuzluğa ulaşmaktadır. 

Cumhuriyet ve bağımsızlık onun bu vatana en büyük hediyesidir. O yüzden Atatürk asla ölmeyecek, kalplerde ve dimağlarda yaşamaya devam edecektir.

Sayın Kaymakamım, Kıymetli Misafirler

On Kasımlar artık ah vah etmenin, diz dövmenin, gözyaşı dökmenin zamanı değildir. Çünkü Atatürk bir bedenin ölümüyle dünyadan göçüp gidecek bir fani değildir. Atatürk bir ülküdür, bir hayaldir, bir düşünce sistemidir. Atatürk bir milletin bağrına ekilmiş bir umut tohumudur. O tohumun bugün dönüştüğü koca çınarı daha da güçlü, daha da heybetli, daha da verimli kılmak bizlerin en temel görevidir.

 

EVLATLARIM;

 Atamızın büyük kahramanlıklarını, yiğitliklerini; dinlediniz, öğrendiniz, anladınız. Bütün bu başarıların ardında yatan gerçeği anlamanız, Mustafa Kemal'i gerçekten anlamanız demek olacak. 

Mustafa Kemal'i Atatürk yapan neydi peki? Hiç düşündünüz mü? Neden onu takip etti koca bir millet, neden onun gösterdiği ufka doğru yürüdü? 

Mustafa Kemal, zekiydi, çalışkandı; kendini geliştirmek için her anını okuyarak geçirdi. Çanakkale Savaşı'nın en hararetli anlarında, dinlenmek için fırsat bulduğu bir iki saatte Balzac okuyan bir adamdı o. Sakarya Meydan Muharebesi başlamadan bir iki gün önce o dönem yeni çıkan Çalıkuşu romanını bir gecede bitirmiş, ne kadar beğendiğini dile getirmişti. Tarihi bir konuda karar alacaksa neredeyse tüm dünya tarihini tarar; dini bir konuda fikir beyan edecekse başta Kuran-ı Kerim olmak üzere ulaşabildiği tüm kitapları okur, alimlere danışır öyle konuşurdu.

Atatürk'ün gözünde, Türk Millî Mücadelesi, sırf askerî mahiyette, düşmanı vatan topraklarından kovmayı tek amaç bilen bir hareket değildi. Askerî alanda kazanılacak zafer, millî kurtuluşun ilk şartı idi. Fakat zaferden sonra yapılacak işler, bağımsızlık savaşı kadar önemliydi. Savaş sürerken bile, Atatürk, savaş sonrasının sorunlarına hazırlanıyor, bu arada Millî Eğitim konusuna da eğiliyordu.

Bağımsızlık Savaşının en bunalımlı günlerinde,16 Temmuz 1921'de, Ankara'da "Maarif Kongresi" toplanmıştır. Atatürk cephedeki şartların ağırlığına rağmen, bu kongrenin ertelenmesine razı olmamış, hatta Kongrenin açış konuşmasını kendisi yapmıştır.

O, verilmesi gereken en büyük savaşın cehalete karşı olduğunu çok iyi biliyordu. Yoksa hangi komutan tüm gücüyle kapısına dayanmış bir düşman varken eğitimi düşünürdü ki? 

İstanbul Üniversitesinin bir salonunda yapılan açılış törenine katıldığında, herkes için tahta iskemleler, onun içinse kırmızı renkli süslü bir koltuk hazırlanmıştı ama o oturmadı. Yanındaki profesörlere bakarak "Sizlerden öğrenecek o kadar çok şeyim olduğuna göre bu koltuk yalnızca sizlere layıktır." dedi. En kıdemli profesörü o koltuğa oturtup programı tahta iskemlede izledi.

Onlarca anı paylaşmak mümkün buna benzer. Bizim görmemiz gereken ise bilmeye, bilime, öğrenmeye aç ve asla yerinde saymayan bir liderimiz olduğu gerçeği. O sürekli okudu, sürekli öğrendi. 

Atatürk bir süper kahraman değildi çocuklarım. Olağanüstü güçlerle donatılmış fantastik bir karakter hiç değildi. Ama o hepimize bahşedilen aklı bitmek bilmez bir merakla geliştirmiş, fikirlerini vatan aşkıyla yoğurmuş, en doğru zamanda, en doğru şekilde kullanabilmeyi başarmış bir deha idi.

İçinizden nice Mustafa Kemaller yetişeceğini bilmenin huzuru ile sözlerimi tamamlarken bir kez daha onu saygı, şükran ve minnetle yad ediyorum. Ruhun şad olsun Atam. 

Bahar Mahallesi 2904 Sokak No 10 Karabağlar / İZMİR - (0 232) 261 86 67 Pbx

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.